12 Ağustos 2015 Çarşamba

ALMANYA -DRESDEN-

:)AUGUSTUS THE STRONG
 
DRESDEN THE MAGNIFICENT(:
 
(Güçlü Agustus ve Muhteşem Dresden)
 
 
Elbe nehrinin eşlik ettiği müthiş bir şehir Dresden. Bir kere; asla bu kadar memnun kalabileceğinizi düşünmüyorsunuz bu şehirden. İnsanın istediği zaman başarabileceklerine olan inancının ispatı gibi. Çünkü; II. Dünya savaşında şehrin nerdeyse %80'i yıkılmış.... Şu an ki halini gördüğünüzdeyse; ölümsüz bir eser mükemmel bir manzarayla karşılaşıyorsunuz...
 
Dresden ile randevumuz sadece 2 saatlikti ama iyi ki gelmişiz dediklerimizdendi.
Gezi süremiz iki saatle sınırlı olunca elbette yeterli derecede gezdik diyemiyorum ama yine de size birkaç rota belirledik:)
İsterseniz göz atmaya başlayalım:)
 


 
 
KESİNLİK BANDI:
 
 
ZWINGER SARAYI:
 
                                   Sadece yapıya dıştan bile baksanız; tam bir görsel şölen....

Dikdörtgen bir alanı çepeçevre saran bir saraydan bahsediyoruz. Aşağıdaki resimde sarayın  Taç yolunu görüyoruz.

           Sarayın arka tarafını da gezin mutlaka...Pişman    olmayacaksınız;)
 
 
 
 
 
SEMPER OPERA BİNASI
 
Zwinger Sarayından çıktıktan sonra; sol tarafınızda kalacak yapı:)

 
 
FÜRSTENZUNG (KRAL YOLU)
 
 
Sarayın bahçesinden çıktığınız zaman sağ tarafa giden yolu takip ederseniz Kralların, savaşların tasvir  edildiği bu muhteşem yol; sizi karşılayacaktır.
Çok etkileyiciydi;)
 
FRAUEN  KİRCHE (OUR LADY KİLİSESİ)
 
 
Fürstenzung'ı adım adım gezdiniz ve  artık meydana ulaştınız. Meydanda sizi; Our Lady kilisesi karşılayacaktır. Kilisenin özelliği, savaşta tamamen yıkılmasına karşın; o yıkık kiliseden geriye kalan siyah taşların   -resimde de göreceğiniz gibi kimi yerler siyah taşlardan oluşuyor-  olası yerlerine konularak yeniden inşa edilmiş olması.
 
 
Biz içine girmedik ama; kilisenin içi de yukarıdaki resimden de anlayabileceğiniz gibi; görülmeye değermiş.
 
 
 
 
AUGUSTUS HEYKELİ
 
 
Bu altın heykel;  Dresden sakinleri için çok önemli.
 Çünkü; Dresden; şu anki halini bu ileri görüşlü komutan ve devlet adamına borçlu. Yani Agustus the Strong'a:)


AUGUSTUS KÖPRÜSÜ


Köprüye adını veren kişi; şehrin meydanında altın kaplama heykeliyle sizi karşılayan Komutan Agustus.
Resmini çekmek isteyebilirsiniz;)
 

ALTERNATİF BANDI:


Kunsthofpassage:

Bizim sadece 2 saatimiz vardı ve gezemedik ama; daha önceden gidip gezmiş olan arkadaşlarımız çok farklı bir deneyimi kaçırdığımızı söyledi. Bize ikinci kez Dresden yolu gözüktü kısacası:)

 Şimdi, başlayalım bilgilendirmeye....

2001 yılında yapılan  Kunsthofpassage ‘ın bir ucundan diğer kısmına yürümek fazla vaktinizi almıyormuş ama bu pasajdaki beş avluyu incelemek ve anlamak için zamana ihtiyacınız varmış.

1- Elementler Avlusu:

Elementler avlusunda her cephesi bir elementi temsil eden farklı binalar bulunuyormuş. Örneğin  aşağıda gördüğünüz mavi renkli cephesi ve pasajın en bilinen yapısı olan, Müzik Çalan Ev burada yer alıyormuş ve suyu, suyun berraklığını, duruluğunu ve her alanda ona olan ihtiyacımızı temsil ediyormuş. Yağmur yağdığında saçaklardan akan sular, belli aralıklarla yapılan küçük havuzlara düşüyor; havuzlardan akan su farklı yollardan geçerken sesler çıkarıyor ve bu ritim bir süre sonra alışılagelmişin dışında bir melodi sunuyormuş

 

-Müzik Çalan Ev-
 

2-Işıklar Avlusu:

 
 
Kunsthofpassage içerisinde yer alan bu binaya, iki adet balkon eklenmiş ve bu balkonlarda ışık oyunları, aksiyon tiyatroları sergilenmeye başlanmış. Buna ek olarak, binanın pek çok bölgesine metal aynalar konmuş ve güneşli günlerde doğal ışık oyunları sağlanmış.

3-Hayvanlar Avlusu:
Binanın dış cephesindeki zürafa ve bir pencereden diğerine zıplayan maymunlar çok eğlenceli bir görüntü sunuyor. Bina yeşil renkle boyanmış ve hayvan kabartmalarıyla süslenmiş. Balkonlar, doğal yaşamı sergilemek adına ağaçlarla kaplanmış ve üzerine şekillendirilen turnalarla gerçek kuşlar için de çekici bir hale getirilmiş.


 
 

4-Başkalaşım Avlusu:

Zıt renklerin ve birbirine orantısız biçimsel nesnelerin uyumuyla dizayn edilen bu avlu; on beş metrelik iki sütunu altışar metrelik beş sütuna bölerek ve bunları birbirine orantısız bir şekilde bağlayarak avludaki binanın dış cephesinde bir dikilitaş ortaya çıkarmış. Bu dikilitaş çelik bir çerçeveyle galvanize edilmiş ve bir gotik mimari örneği olan gargoyle tarzında şekillendirilmiş. Bu avluyu  gece görmeniz tavsiye ediliyor, çünkü binadaki şekiller bir illüzyona dönüşüyormuş.


5-Fabl karakterleri Avlusu:

Hayali kahramanlar avlusu; dillere destan açık kahverengi binasıyla biliniyormuş. Sgraffito yöntemiyle duvarlarına desenler yapılan bu binada; mozaik işlemeli masal kahramanları yer alıyormuş. Güney cephede hayatın akışı sembolik olarak tasvir edilmiş. Bir arada varoluşun anlamı ve hayatın nedeni; bu bölümde anlatılmaya çalışılmış. Kuzey cephede ise astral yaşam ve yüksek enerjiye sahip olaylar üzerinde durulmuş. Kozmik elementlerin, yıldızların, kornetlerin hatta aşkın birlikte dünyayı kucakladığına ve bunların dünyayı birarada tuttuğuna değinilmiş.
 
Sitesinden incelemek isterseniz web adresi şöyle:

http://www.kunsthof-dresden.de/kunsthof-passage/

 
 
Residenzschloss Dresden: (Krallık Sarayı, Dresden Castle)

Bu sarayda ilginizi çekebilecek en önemli kısım; aşağıda da resmini gördüğünüz Türk Çadırı:)
 


 
 BENCE BANDI:

*Bence Prag'a gittiyseniz ya da Almanya ya uğradıysanız, mutlaka Dresden'e  vakit ayırmalısınız:)


*Bence Dresden'e gelmişken; ünlü Alman porselenlerinin minyatürlerinden anı olarak mutlaka almalısınız.


 

*Bence Our Lady kilisesini gezerken karşınıza çıkacak olan ve Almanlar için ayrı bir önemi olan Martin Luther King heykelinin fotoğrafını çekmek; güzel bir anı olabilir.
 
*Bence; yemek yemek için gezindiğiniz sokakların birinde tesadüfen karşınıza çıkacak olan ve Elbe Nehrinin dalgalarını tasvir eden bu kıvrımlı heykeli fotoğraflayarak mutlaka ölümsüzleştirmelisiniz.
UYARI BANDI:

Dresden'de kaldığımız süre içerisinde uyarı niteliği taşıyan her hangi bir bilgi edinmedik ya da bir olay yaşamadık.

LEZZET BANDI:



 
- Currywurst-
(Körili sosis)
 
 
   Dresden sokaklarını gezerken acıktığınız zaman körili sosisi mutlaka denemelisiniz.


Dresden için paylaşabileceğimiz bilgiler  şimdilik bunlarla sınırlı :))) Başka bir gezide buluşmak üzere...





*dip not: Bu yazıda paylaştığım bazı resimler tarafıma ait değildir.
 
 
 
 




25 Temmuz 2015 Cumartesi

ALMANYA -BERLİN-

AVRUPANIN EKONOMİ MERKEZİ
 
METROPOL
 
BERLİN

Taşı, toprağı her şeyi çok büyük bir şehir Berlin. Bi de çok ciddi:) Sanki  tarih;iş merkezlerinin arasına özenle sıkıştırılmış gibi ... Doğaya, hayvana ve sanata verdikleri önem göz ardı edilemeyecek türden.

Mesela;
 
 
    
 Görmüş olduğunuz makarnaya benzeyen dörtlü heykel (Almanlar böyle diyormuş bu heykel için) ; dünyadaki 4 süper gücü Almanya, Fransa, İngiltere ve ABD yi temsil ediyormuş. Heykele bakarsanız; makarnalar birbirine sarmaş dolaş ama asla tamamen birbirlerine yapışık değil. Bunun anlamı şuymuş: Bu dört devlet hep birbirlerine yakın ve birbirlerinin yanındalar ama  asla  birbirini tamamlayan bütün değiller-miş.
 
Her yerde bir sürü yeşil alan...Herkesin elinde bir köpek...Herkes hayvanını gezdiriyor...Parklarda dinleniyor...İnsan imreniyor.
Hem metropol, hem de yeşil...
 
 
Almanya gezimizi anlatmadan önce şunu belirtmem gerek. İlk defa, Berlin'in büyüklüğünden kaynaklı olarak; gezi rotanızı verimli hale getirmek için Kesinlik ve Alternatif bandını bir arada vereceğim. Kesin gezilecek yerler için "kesin" i , değişik bir seçenek olabilecek olanlar için "alternatif" i koyu renkle vurguladım. Keyifle okuyup; faydalanmanızı umarım:)



KESİNLİK ve ALTERNATİF BANDI:

Batı Berlin'de

Google maps'ten yol tarifi almak için ; aşağıda yazdığım lokasyonları kalkış- varış olarak arka arkaya girerseniz; en uygun güzergahı belirleyip yazdığımı siz de göreceksiniz:)

1-Gedachtniss Kirche: Rehberinizin sizi gezdirmeyi es geçebileceği bir seçenekle başlayalım. Kurfürstendamm caddesini öyle ya da böyle arşınlatacaktır size rehberiniz;) Öyleyse, hazır bu caddedeyken,burada bulunan bu kiliseyi görmek güzel bir tarihi alternatif olabilir.Kilise önemli çünkü; 2. Dünya Savaşı’nda tepesi zarar görmüş ve o haliyle muhafaza edilmiş . Hitler dönemi ile alakalı bu kiliseyi  görmek, insanın üzerinde tuhaf bir etki bırakıyor.












2-Kurfürstendamm: Kısaca Ku’damm.Gerek yolcuların ısrar gerekse rehberlerin kolayına gelmesinden dolayı kesinlikle uğranılan cadde. Özelliği mi?  Kadewe, Hardrock cafe gibi alışşverişe dönük yerlerin çoğunlukla birarada bulunduğu bir cadde olması...







 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
3-Tiergarten Tur rehberiniz sizi buraya getirmez. Ama siz alışverişten ve kalabalıktan sıkılıp doğayla içiçe vakit geçirebileceğiniz  bir alternatif ararsanız Tiergarten  iyi bir seçim olabilir. Çünkü şehrin en büyük parkı . Burası her mevsim ayrı güzel.


 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
4-Berliner Philarmonie: Biraz sanat diyenlerdenseniz; işte güzergah üzerindeki iyi bir alternatif :)

 
 
 5-Postdamer Platz,:Şehri turlarken otobüsten size kesinlikle  işaret edilecek yerlerden biri.Çünkü; Berlin’in en ünlü meydanlarından bir diğeri de Postdamer Platz. Burada sokak performanslarına ve çeşitli açık alan sergilerine rastlamanız muhtemel.
Ünlü Sony Center burada. İçinde  Film Müzesi’ni de barındıran, enteresan, başka yerlerde rastlayamayacağınız bir yapı. Gece geç saate kadar da açık, bir akşamınızı burada geçirebilirsiniz.
 
6-Checkpoint Charlie: Turunuzun sizi kesinlikle götüreceği yerlerden bir diğeri de Checkpoint Charlie.Doğu Berlin ve Batı Berlin arasındaki ana geçiş noktası. Savaş yıllarında, aradaki geçişlerin engellenmesi açısından bir zamanlar bu noktada Amerikan ve Sovyet askerleri nöbet tutuyormuş. Kısaca bir kontrol noktası diyebiliriz.


7-Kreuzberg: Rehberinizin sizi otobüsle bile olsa kesinlikle gezdireceği yer.Çünkü Türk mahallesi.Ama yazık ki aynı zamanda Alman polisinin belki de en çok gezindiği yer.
 
 Doğu Berlin'de
Yine aynı uyarıyı yapacağım:D Google maps'ten yol tarifi almak için ; aşağıda yazdığım lokasyonları kalkış- varış olarak arka arkaya girerseniz; en uygun güzergahın aşağıdaki gibi olduğunu siz de göreceksiniz:)

 1-East Side Galerie: Nam-ı diğer Berlin Duvarı. Rehberiniz sizi buraya kesinlikle götürecektir .Berlin Duvarı’nın üzerine dünyanın dört bir tarafından gelmiş 105 artist 1990-91 yıllarında bu resimleri yapmış. 1,3 km’lik bölge biraz tahrip olmuş olsa da hala
çok güzel.
 

 





1.5-Spree Nehri Turu: Tur şirketi size bu geziyi 3 katı fiyata yaptırmak isteyecektir ama siz Berlin Duvarını gezdikten sonra; gruptan ayrılıp, bu turu kendiniz yaparak, aşağıdaki destinasyonların keyfini kendiniz çıkartabilirsiniz.Hem paradan hem zamandan tasarruf etmiş olursunuz. Bence çok cazip bir alternatif.


2-Gendarmenmarkt, Kendi başınıza gezmeye karar verdiğinizde turun sizi zaman darlığından dolayı götüremeyeceği çok güzel bir alternatif:)Alman Katedrali, Fransız Katedrali ve Tiyatro Konser Binası gibi  üç önemli yapıya ev sahipliği yapan meydanı gezmek, eğer tarih meraklısı iseniz hoşunuza gidecektir.




3-Humbolt Universitaet: Başka bir alternatif daha. Gendarmenmrkt'dan çıktınız ve pekçok ünlü insanın okuduğu üniversiteye hızla yaklaşıyorsunuz artık.Humboldt Üniversitesi...... Bu üniversite, Berlin'in en büyük, Almanya'nın en eski ve dünyadaki en önemlilerinden biri.Çünkü; Albert Einstein Karl Marx gibi isimler buradan mezun olmuş. Bence değişik bir alternatif daha:)







 
4-Unter den Linden:
 Gittiğiniz seyahat acentesi; panoromik şehir turu kapsamında kesinlikle sizi  buraya getirecektir yani Ihlamurlar altında caddesine. Tabi trafiğin elverdiği ölçüde;)
 
5-Bradenburg Kapısı.Berlin’in simgesi diyebiliriz. Haliyle rehberler kesinlikle sizi buraya getiriyor. Fakat duruma göre keyfini çıkaramadan oradan ayrılmanız gerekebiliyor.Mesela; biz gittiğimizde; Dünya Kupası vardı. O nedenle kapının karşı tarafında kırmızı şemsiyelerin  koruduğu dev ekranlar vardı maçları izlemek için. Pek çok Almanın arabasında, evinde vs. alman bayrakları gördük sürekli hatta:) Neyse ki bu kupanın şampiyonu da Almanya oldu da bu kadar destek  sonuçsuz kalmadı;)

Bu arada; önünde yürümek için ideal olan caddelerden Unter den Linden ; kuzeyinde de gezi destinasyonunuza büyük olasılıkla ekleyeceğiniz Reichstag bulunduğunu hatırlatmak isterim:)

6-Reichstag, Cam kubbesinden dolayı ilgi odağı olan parlemento binası.














Almanya'ya gitmeden birkaç hafta önce Bundestag ( Alman Meclisi)'ni ziyaret etmek için internet üzerinden randevu alabilir; onlardan onay e-maili geldikten sonra  geziniz sırasında Alman Meclisini ziyaret etme şansı bulabilirsiniz. Tabi cam kubbeye çıkmak da cabası.  Bu arada; burayı da size kesinlikle gösteriyorlar ama az önce de söyledğim gibi meclisi gezmek isterseniz; turdan çok önce kendi çabanızla internet üzerinden rezervasyon yaptırmalısınız:)


 
7-Pergamon museum; Evet, tahmin ettiğiniz gibi, burası bildiğimiz “Bergama müzesi”. İçerisi 3 bölümden oluşuyor: Klasik Antik Çağlar Koleksiyonu, Eski Yakın Doğu Müzesi ve İslam Sanatı Müzesi. Bu bölümler kapsamında türlü türlü kalıntıların bulunmasının yanı sıra, inanılmaz etkileyici bir “Zeus Sunağı” var. İçinde Türkçe seçeneğin de bulunduğu audio guide’lardan birini alarak, uzun bir sürenizi burada geçirebilirsiniz. Turunuz sizi buraya  götürmeyecektir ya da; kendi pazarladıkları başka bir tura katılmanız şartıyla buraya götüreceğini söyleyecektir. Oysa siz güzergahınıza burayı da eklerseniz; hem işi şansa bırakmamış hem de Türkiye den nasıl şaheserlerin çalındığına tanıklık etmiş olursunuz. Bence iyi bir alternatif:)

8.-Berliner Dom:
 

İlk olarak 1700 yılında Barok tarzda inşa edilen bu katedral daha sonra 1854’te Alman İmparatoru tarafından yıktırılıp yeniden Neo Klasik Tarzda inşa ettirilmiş. Daha sonra İkinci Dünya Savaşında ağır hasar alan bina yeniden yapılmış. En son 2006 yılında Kubbeleri tekrardan elden geçirilmiş ve şimdiki halini almış. Sadece fotoğrafını çekmek için bile iyi bir alternatif:)

9-Alexanderplatz:Panoromik şehir turunda kesinlikle göreceğiniz yerlerden biri daha:)

 
            Almanların deyimiyle “Alex” , Mitte bölgesinin en bilinen, merkezi meydanı:)
 







Berlin’in ulaşım merkezi olmasının yanı sıra, tepesine çıkmak isteyebileceğiniz, TV kulesi de (yandaki resimde eşim ve benim arkamda yer alan top biçimindeki yapı) bu meydana yer alıyor.






BENCE BANDI:

Bence; ikinci dünya savaşından önce trafik lambalarında kullanılan ve bir çeşit simge haline gelen Ampelmann 'i fotoğraflamadan olmaz:)


Yine; savaş döneminde maliyeti düşük, işlevi büyük olduğu için  görünür şekilde bırakılan ve halihazırda şehrin birçok yerinde rengarenk boy gösteren "Su boruları" nı fotoğraflamadan olmaz.
 
-Arkamda gördüğünüz pembe borulardan bahsediyorum-
 


Yine Hitler Almanya sında kullanılmış olan "Trabi" arabalarını keşfetmeden olmaz bence;)
Ku'damm Hard Rock Cafe'de rastladığım bu Trabi tam arşivlikti:)))
 


Bastığınız yerleri toprak diyerek geçmeyin bence...Çünkü her an o kötü yılları kınayan bir görüntüyle karşılaşabilirsiniz....


Biraz da güzel şeylerden bahsedelim. Mesela pastaları :)) Almanya'ya gittiğinizde; nerede olduğu hiç önemli değil, mutlaka pasta/turta yiyin .Mesela  alman pastası , mesela elmalı turta....

 


Ve............Çikolataları..... Almanların en güzel ürünlerinden biri de çikolataları:) Gendarmenmrkt'tan ilerlediğinizde güzergahınız üzerinde karşınıza çıkacak olan  Fassbender-Rauch  bunun için ideal.
 
 
                                               Web sitesi; https://fassbender-rausch.de

 
                                                                  Gidin; tadın; ve alın:)





 UYARI BANDI:


! İlk uyarım Checkpoint Charlie ile ilgili.
Bazı bloglarda; buradaki askerlere 1 Euro vererek pasaportunuza o yıllara ait bir damga vurdurabileceğiniz yazıyor ama bu tamamen gerçek dışı. Oraya gittiğimizde öğrendiğimiz kadarıyla; eski bir pasaportunuza sırf eğlence olsun diye böyle bir şey yaptırabilirsiniz ama kullanmakta olduğunuz pasaporta kesinlikle böyle bir işlem yaptırmamalıymışsınız. Çünkü pasaport geçersiz sayılıyormuş.


!İkinci uyarım ise; kullanacağınız ulaşım araçları ile ilgili. Bu kalabalık şehirde hiç kimse beni farketmez deyip bilet almadan taşıt kullanmayın. Hemen farkediliyor ve çok büyük ceza ödüyorsunuz.

!Üçüncü ve son uyarım; bence en önemlisi, buraya gelmeden önce mutlaka rotanızı belirlemiş olun. Şehir çok büyük. Her şeyi görme imkanınız yok. Ama plan yaparak gelmiş olursanız, az zamanda düşündüğünüzden daha çok yer gezmiş olursunuz;)

LEZZET BANDI:

 




 




KRANZLER:
Ku'damm caddesi üzerinde; Kadewe'nin tam karşısında bulunan dünyaca ünlü cafe.

Berlin'e geldikleri zaman Tom Cruise vs. gibi Hollywood yıldızları buraya mutlaka uğruyormuş;)

Ben elmalı pastasını yedim ve tavsiye ediyorum. Kat kat incecik hamur arasına (milföy değil) bolca konulmuş elmalı harç ve yanında krema....Hem çok lezzetli hem de çok hafifti:)




                                                     MEISTERSTÜCK
Ve önereceğim restorant. İster Alman sosisi yemek için ister çeşitli et türlerinin tadına bakmak için gelin; lezzet çok güzel.

Web sitesi  dasmeisterstueck.de

Unter den Linden 'in arka sokağına saptığınızda herhangi bir Almana sorarsanız gösterecektir.


 
 
Berlin notlarından bu kadar...
Bir sonraki gezide görüşmek üzere...
 
 
 
 
 
 
dipnot: Bu yazımdaki bazı resimler tarafıma ait değildir.